Kelime Kökeni: Ad
– Aşure günü
– Muharrem aynının on ikinci günü
– Hububat ve kuruyemiş katılarak yapılan tatlı
Cümle içinde kullanımı: “Buğday günü aşurelerimizi her zaman hanım anne yapar bizlerse dağıtırdık.”
Kelime Kökeni: Ad
– Aşure günü
– Muharrem aynının on ikinci günü
– Hububat ve kuruyemiş katılarak yapılan tatlı
Cümle içinde kullanımı: “Buğday günü aşurelerimizi her zaman hanım anne yapar bizlerse dağıtırdık.”
Kelime Kökeni: Ad
– Buğday benizli
– Açık esmer
– Buğday tenli
Cümle içinde kullanımı: “Buğday enlü bir veletti aklımda kalan sureti şimdiyse serpilmiş büyümüş.”
Kelime Kökeni: Ad
– Sünbüle
– Başak
– Spika
Cümle içinde kullanımı: “Buğday başı kadar küçük bir taştı yüzüğün üstündeki.”
Kelime Kökeni: Ad
– Gendüm
– Ekmek yapmaya yarayan madde
– Buğdaygillerden bir bitki ve tanesi
– Bir yıllık otsu bitki
Cümle içinde kullanımı: “Güneşin yaktığı buğday tanesi saçları göğsüme düştüğünde tüm küskünlüğüm gökyüzüne selam verdi.”
Kelime Kökeni: Ad
– Birden yağan yağmur
– Sağanak yağış
– Şiddetli yağmur
– Kısa süreli iri taneli yağmur
Cümle içinde kullanımı: “Buğunak yağar ve saçlarım ıslanırken bil ki makberimdeki toprak kokusu sana hediyem olacak.”
Kelime Kökeni: Ad
– Vapur
– Su buharı ile çalışan gemi
Cümle içinde kullanımı: “Buğ gemisi hayallerimi de alıp soğuk suların içinde yüzerken tutunacak son dayanağımı da alıp götürüyordun.”
Kelime Kökeni: Ad
– Buhar
– Reis
– Amir
– Buğu
– Sıvıların gaz durumu
Cümle içinde kullanımı: “Buğ yağmış gözlerinde ihanetimi okumak canımı yakan tek şeydi.”
Kelime Kökeni: Arapça-bedr çoğul biçimi
– Cömertlikler
– Dolunaylar
– Bedirler
– Ahilik
Cümle içinde kullanımı: “Budûr yıldızların arasında bütün haşmetiyle parladığında tüm insanlık uyumuş olacak.”
Kelime Kökeni: Arapça-bedene çoğul biçimi
– Kurbanlık develer
– Kavim
– Oğuzlar
– Boy ve soy bakımından birbirine bağlı topluluk
– Ulus
– İnsan topluluğu
Cümle içinde kullanımı: “Törelerini ve itikatlarını sürdürmeye devam eden budunlar varlıklarını yüzyıllar boyunca sürdürebilirler.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Art ayakları kısa ve uzun boylu bir tür sırtlan
– Tıknaz görünümlü
– Ufak yapılı
– Malak
Cümle içinde kullanımı: “Buduk gibi küçük boylu gövdesi kalın bir görünüme sahip.”