Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– İsimler
– Adlar
– Kadın adı
– Kişiler
– İşitmeler
– Duyumlar
– Kulaklar
Cümle içinde kullanımı: “Esmâ geleceğini düşünmeden ani bir kararla baba ocağını terk etti.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– İsimler
– Adlar
– Kadın adı
– Kişiler
– İşitmeler
– Duyumlar
– Kulaklar
Cümle içinde kullanımı: “Esmâ geleceğini düşünmeden ani bir kararla baba ocağını terk etti.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Silahlar
– Cenk aletleri
– Etken araçlar
Cümle içinde kullanımı: “Esliha doldurulunca ortalık karışır kötü olaylar olur.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Cömert kimseler
– Sahiler
– Cömertler
– Bonkörler
– Cimri olmayanlar
Cümle içinde kullanımı: “Eşraftan eshiyâ kimselerin köyümüze geleceği söylendi.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Renk renk
– Türlü türlü
– Çok cömert
– Pek merhametli
– Eli açık kimse
– Rengarenk
– Çeşitli renkleri olan
Cümle içinde kullanımı: “Ebru sanatının güzelliğini eshâ inceliğinden anlar bakmaya doyamazsın.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Seciler
– Vezinli nesirler
– Nesirde yapılan uyaklar
– İçuyaklar
Cümle içinde kullanımı: “Düzyazı da kullanılan kullanılan sanattan biri de escâdır.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Gözü pek
– Genç
– Yakışıklı
– Cesur ve yiğit
– Güzel genç
Cümle içinde kullanımı: “Boylu poslu erva bir yiğit karşımızda dururken neden yalan söyleyelim.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Kavuk
– Büyük sarık
– Erkek başlığı
Cümle içinde kullanımı: “Osmanlı İmparatorluğundaki önemli şahsiyetler ersûsa takarlar.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– İşveli
– Şivekar
– Edalı
– Nazlı
– Çok güzel
Cümle içinde kullanımı: “Köylü güzellerinin en safı en ermasıydı yaban ellere gitmeden evvel.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Erkek köleler
– Erkek esirler
– Savaşta esir alınan erkekler
Cümle içinde kullanımı: “Savaş sonrasında ele geçirilen erikkalar taş kırma gibi adi işlerde kullanıldı.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Değirmenler
– El değirmenleri
– Öğütme işlemlerinin yapıldığı aletler
Cümle içinde kullanımı: “Köy evindeki erhâ kullanılamayacak hale gelmiş başkasından ödünç alalım.”