– Olan bir durumu abartarak anlatmak, başkasının bir kelimesini aktarırken onun dilendirmediği birçok şeyi onun sözüne dahil etmek.
Cümle içinde kullanımı: ” İyi ki sana bahsetme dedik bire bin katarak anlatmışsın bide her şeyi.”
– Olan bir durumu abartarak anlatmak, başkasının bir kelimesini aktarırken onun dilendirmediği birçok şeyi onun sözüne dahil etmek.
Cümle içinde kullanımı: ” İyi ki sana bahsetme dedik bire bin katarak anlatmışsın bide her şeyi.”
– Uzun Uzun düşünmeye, bir çözüm yolu bulmaya, aramaya başladı.
Cümle içinde kullanımı: ” Senden bir düşünce almıştı aklı hep onunla kalakalmıştı.”
– Yarı çıplak bir halde , üstünde hemen hemen bir tane don ve gömlekten başka bir şeyin olmadığı durumlarda kullanılır.
Cümle içinde kullanımı: ” Deprem anında evden bir don bir gömlekle fırlamıştı o korkuyla.”
– Çok geniş iş yaparak az bir verim almak.
– Çok az miktarda kazanç sağlamak.
Cümle içinde kullanımı: ” Bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemeye değdi mi gerçekten bu kadar?”
– Yaşamak için çok şeye gerekseme duymadan, pek az şeyle yetinmek, kanaatkâr olmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Bu hayattın zorlukları bize bir dilim ekmekle aç, bir dilim tok olmayı öğretti.”
– Bir dikiş yapılabilecek kadar olan yer.
Cümle içinde kullanımı: ” Bir dikiş payı bile bırakmamışsın şimdi ben bunu nasıl tamir edeceğim ki?”
– Toprak üstünde hiçbir malı bulunmamak.
Cümle içinde kullanımı: ” Sen o kadar malın mülkün var gibi görünse de bir dikili ağacın olmaması baya şaşırtmıştı.”
– İğne ipliğe dönmek.
– Çok zayıf olan, zayıf kalmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Hastalıktan sonra bir deri bir kemik kalmıştın resmen çok kötü olmuşsun.”
– Yapılan işin çok kazançlı olduğunu ballandırarak dilendirmek.
Cümle içinde kullanımı: ” İyi ki bir işe girdin şimdi bir dereyi bal, bir dereyi yağ ederek anlatırsın şimdi.”
– Suç veya günah olduğunu aldırış etmeden arka arkaya kötü işler yapıyor.
Cümle içinde kullanımı: ” Bir değil, beş değil Hak’ a yarar iş değil aslında bu giriştiğin bu iş hiç güven vermiyor açıkçası.”