– İşe yarar olarak görerek aldığımız şeyin ya da kişinin işe yaramadığı anlaşılmış oldu.
Cümle içinde kullanımı: ” Et diye kaptık patlıcan börkü çıktı resmen bu aldığımız alet.”
– İşe yarar olarak görerek aldığımız şeyin ya da kişinin işe yaramadığı anlaşılmış oldu.
Cümle içinde kullanımı: ” Et diye kaptık patlıcan börkü çıktı resmen bu aldığımız alet.”
– Çok hareketli davranışlar yapması dolayısıyla şişmanlayamamak.
– Et tutmamak.
Cümle içinde kullanımı: ” Senin de etine can tutmuyordu biraz yemek ye de toparla kendini.”
– Yaranın taze bir etle kapanması.
Cümle içinde kullanımı: ” Yaranın taze et bağlaması iyi oldu yoksa iltihap kapabilirdi.”
– Bir işin olumlu yola girmesi için en elverişli an, zaman, gün.
– İş görecek kimsenin ters davranmayarak , güçlük uygulamayarak uysallık gösterdiği zaman.
Cümle içinde kullanımı: ” Eşref-i saat vakti gelince herkes uyum sağlamıştı.”
– İşini yaptırmak adına birinin yanına çok fazla yol gidip gelmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Eşiğini aşındıra aşındıra bıktırmıştın kendinden.”
– Bir dilekte, istekte bulunmak için birinin katına gidip
varıp saygı ile eğilmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Senin eşiğine yüz süreceğime şu dışardan atlarım dışarıya.”
– Kaba, kırıcı, incitici şaka.
Cümle içinde kullanımı: ” Yaptığı eşek şakanın ardından kalbimi çok kırmıştı.”
– Uzunca bir zaman boyunca dayak atmak, iyice hırpalamak, dövmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Eşek sudan gelinceye kadar döveceğim seni bir yakalarsam.”
– Gelir, iş, durum, görev aşamasında bir gelişme veya ilerleme görünmeyen olduğu gibi sürüp gider.
Cümle içinde kullanımı: ” Bu durumun sonu eşek kuyruğu gibi ne uzar, ne kısalır.”
– Kendisine kızılan çocuğunun artık her şeye aklı erir olmak, erecek kadar büyümüş olmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Eşek kadar oldun hala evde anne anne diye geziyorsun.”