-Çok etkili, keskin, üşütücü, yüz dondurucu soğuk.
Cümle içinde kullanımı: ” Gece eve doğru giderken yediğim acı soğuk sayesinde hasta olmuştum.”
-Çok etkili, keskin, üşütücü, yüz dondurucu soğuk.
Cümle içinde kullanımı: ” Gece eve doğru giderken yediğim acı soğuk sayesinde hasta olmuştum.”
-Acı olan bir şeyin acılığını gidermek.
-Yaşadığı maddi veya manevi zararları sonradan düzeltmek.
-Öç almak.
Cümle içinde kullanımı: ” Babasının ona karşı yaptıklarının acısını çıkarmak için gün sayıyordu.”
-Yapılan hatalı işin sorunlarıyla yüzleşmek.
-Bir işin sonuncunda üzüntü ve sıkıntı çekmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Söylediği onca yalanın ardından bunların acısını çekeceği belliydi.”
-Çok fakir ve yoksul olmak.
-Çok aç olmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Adamın acından ölmek üzere olduğu üstündeki parçalardan belliydi. ”
-Ağrı, sızı duymak.
-Üzülmek, üzüntülü olmak.
-Istırap duymak
Cümle içinde kullanımı: ” Geçirdiği kazanın etkisiyle çok acı çekti. “
-Toy, tecrübesiz, beceriksiz, deneyimsiz kişilere denir.
Cümle içinde kullanımı: ” Aşk konusunda acemi çaylak olduğu yaptığı şeylerden apaçık ortadaydı.”
-Hızlı ve çabuk yapmaya çalışarak özensiz yapmak.
-Bir işi düzgün yapmayıp, zaman darlığı ile insanı aldatmak.
Cümle içinde kullanımı:” Öğrenci ödevini aceleye getirdiği için öğretmeninden azar yedi.”
-Çok hızlı yapıldığı için özensiz olmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Sakin ol , aceleye gelirse bu iş elimizde kalır!”
-Hızlı, çabuk olmak.
-Sabırsızlanmak , Telaşe olmak.
Cümle içinde kullanımı:” Gün daha doğmadı acele etmeye gerek yok.”
-İnsana bir faydası olup olmadığını bilinmeden yenen yiyecek, yemek olarak görülmeyen şeyler.
Cümle içinde kullanımı:” Küçük çocuk abur cubur yemek için onca göz yaşı döktü.”