Anton Çehov, Rus edebiyatının en büyük kısa hikaye yazarlarından biridir. “Çehov tarzı” hikaye, genellikle Çehov’un yazdığı hikayelerin taşıdığı özelliklerle tanımlanır. Bu özellikler şunlardır:
- Günlük Hayatın Detayları: Çehov hikayeleri genellikle sıradan insanların günlük yaşamlarından kesitler sunar. Olayların epik ya da aşırı dramatik olmamasına rağmen, sıradan olaylar bile derin bir anlam taşıyabilir.
- Karakter Derinliği: Çehov karakterlerini ayrıntılı ve empatiyle yaratır. Onların iç dünyalarını, çatışmalarını ve duygusal değişikliklerini gözler önüne serer.
- Açık Final: Birçok Çehov hikayesi belirgin bir sonuçla sona ermez. Hikaye bittikten sonra okur, olayların nasıl sonuçlanacağına dair kendi yorumunu yapabilir.
- Soyut Temalar: Çehov hikayeleri genellikle insan doğası, yaşamın anlamı, yalnızlık, umut ve hayal kırıklığı gibi evrensel temaları ele alır.
- Dilin Sadeliği: Çehov, dilini sadık tutarak karmaşık fikirleri ve duyguları ifade eder. Hikayelerinde gereksiz ayrıntılardan kaçınır.
- Atmosfer ve Ambiyans: Çehov, detaylı tasvirlerle ve atmosfer yaratma yeteneğiyle tanınır. Bu, okurun hikayenin ruh haline dalmalarını sağlar.
- İroni ve Mizah: Çehov’un hikayeleri genellikle hafif bir mizah ve ironiyle bezelidir. Bu, hikayenin genel tonunu dengelemeye yardımcı olur ve okura daha derin bir perspektif sunar.
Çehov tarzı hikaye, bu tür özellikleri barındıran herhangi bir hikaye için kullanılabilir, ancak bu terim genellikle Anton Çehov’un kendine özgü yazım tarzını tanımlamak için kullanılır.
Çehov tarzı durum mu olay mı?
Çehov’un yazım tarzı genellikle “durum” merkezli olarak tanımlanır. Bu, onun hikayelerinin sıklıkla belirgin bir olay ya da dışsal bir eylem yerine karakterlerin içsel dünyalarına, duygusal hallerine ve yaşadıkları durumlara odaklandığı anlamına gelir.
Birçok Çehov hikayesi, belirgin bir konflikt veya çözülme olmaksızın karakterlerin ruh hallerini, içsel çatışmalarını ve yaşadıkları anın duygusal yoğunluğunu ortaya koyar. Bu, hikayelerin sıklıkla “olaysız” gibi görünmesine neden olabilir, ancak bu “olaysızlık,” okurun karakterlerin iç dünyalarına daha derinlemesine dalmasına olanak tanır.
Bu nedenle, Çehov tarzı hikayeler genellikle “durum” üzerine kuruludur. Ancak bu, Çehov’un olayların ya da eylemlerin önemsiz olduğu hikayeler yazdığı anlamına gelmez. Onun hikayelerindeki “olaylar” sıklıkla karakterlerin iç dünyalarındaki değişiklikleri yansıtan daha ince, daha az belirgin dönüm noktalarıdır.
Maupassant tarzı hikaye ne demek?
Guy de Maupassant, 19. yüzyılın sonlarında Fransız edebiyatının en ünlü kısa hikaye yazarlarından biridir. Maupassant tarzı hikaye, genellikle Maupassant’ın yazdığı hikayelerin taşıdığı özelliklerle tanımlanır. Bu özellikler şunlardır:
- Keskin Bir Dönüm Noktası: Maupassant’ın hikayeleri sıklıkla beklenmedik ve akılda kalıcı bir sonla biten keskin bir dönüm noktasıyla tanınır. Bu “sürpriz sonlar,” hikayenin genel temasını veya mesajını vurgulamak için kullanılır.
- Günlük Hayattan Kesitler: Maupassant, sıradan insanların yaşamlarından gerçekçi kesitler sunar, ancak bu kesitlerde genellikle bir dönüm noktası veya ironik bir öğe bulunur.
- Detaylı Tasvir: Yazar, atmosferi ve karakterleri derinlemesine tanıtmak için detaylı tasvirleri ustaca kullanır.
- Toplumsal Eleştiri: Maupassant hikayeleri genellikle 19. yüzyıl Fransız toplumuna yönelik keskin gözlemler ve eleştiriler içerir.
- Pesimizm ve İroni: Birçok hikayesinde, insan doğasının karanlık yönlerine dair bir pesimizm ve ironi bulunur.
- Karakter Odaklı: Maupassant, karakterlerinin psikolojik derinliklerini ve içsel çatışmalarını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyar.
Maupassant tarzı hikaye, bu tür özellikleri barındıran herhangi bir hikaye için kullanılabilir, ancak bu terim genellikle Guy de Maupassant’ın kendine özgü yazım tarzını tanımlamak için kullanılır. Maupassant’ın bu özellikleriyle tanınan hikayeleri, kısa hikaye türünün evriminde önemli bir yere sahiptir.