Etiket arşivi: Yeni şiirler

Kurgu Bilim Portakal - CAN BONOMO 1

Kurgu Bilim Portakal – CAN BONOMO

Binalar dikerken, kelimelerden erken
Gözbebeklerimde anason ve cebimde buruşuk hayaller taşıyorum
Yaralı bir karanfile yaslarken dizlerimi,
Diyorum ki : Bak bu gemiler hep benimdi dün
Bak bu kumlu taşlar benimdi
Bak bu ağaçların kovuklarında dün yazdığım sözlerim,
Çocukluğum dinlenirdi

Açıyorum sonra gözlerimi birdenbire
Hayaller kurarken kelimelerle erken
Merhaba diyorum!
Merhaba beyzadeler!
Merhaba tamburun sesiyle ipek gibi silkelenen çengi
Kuğuların kahkahasına da paslı yüreklere de
Merhaba piyadeler!
Merhaba kahverengi!

Binalar dikerken,
Kelimeler denerken
Diyorum ki: Buralar artık kimseyi irkiltemez
Diyorum ki: Mutluluğu yalnızca rüyalarında gören insanlar
Daima yorgun olurlar

Açmadan gözlerimi
Uzanıyorum seni düşünmelerin üzerine sere serpe
Son sözlerim hâlâ sıcak

Fazla uzaklaşmış olamam…

İNTİZÂR 2

İNTİZÂR

İNTİZÂR 3

Serçenin özrüne mazhar ol da,

Bir gülün dikenine eğil.

Akan bir damlacık kana, utanda

Yediğin haklara sırt çevir.

Uslanmadığın gibi, arsızlığa yenil.

 

Ey yâr, sanma ki intizarım sana,

Gülü bülbüle, Leyla’yı Mecnun’a dert eden sevdaya.

Boş söz ne zaman olur işe yarar kelam,

Bir kadeh kızıl şaraba takas etmişim.

Mercan gözleri, gayri işlemez lafım sana.

 

Sen, sen ol da harap et beni,

Bozdurup harcadığın gafil zamana,

Tırnağının ucuna değmeyecek katillere.

Velhasıl, hariçten gazel okumamın tam sırası,

Uyurken mi aldattım, gülleri.

-Semra Şenol

Başıma Güvendim! 4

Başıma Güvendim!

Başıma Güvendim! 5

Başıma Güvendim!

Suçlayıcı sözlerinize, diken misali batan sanık gözlerinize kanmayacağım. Bir kez bile olsa bahsini açtığınız insan olmayacağıma ant içiyorum.

Kendi kanatlarımı yoğuracak uçamaz dediğiniz yüksekliklerden kanyonları ardımda bırakacağım.  Tökezledikçe kalkacağım, azmimin bir sınırı ve külfeti yok.

Yalnızlıkla terbiye edileceğimi söyleseniz de gerici düşüncelerinize prim vermeyeceğim.  Tanıdığım kadarıyla kalbim yalnızlıkla yıpranmaz.  Beni ve yüreğimi eksi çul çaputlar gibi kirletip atamazsınız.

Varlığımla ancak Yaradan’a sığır, değişmeyen ilkelerimi terennüm ederek kaçarım zihninizden.  Başına buyruk muyum?

Umarım öyleyimdir, hep kendi kelleme güvendim. Hırs uğruna yakıp kül etmedim, başıma açılan her işi her derdi alnımın akıyla alt ettim.

Düşünmekten korkmadım, sorgulamadan asla kabullenmedim.

 

 

-SEMRA ŞENOL

Yasak İhlali Edep 6

Yasak İhlali Edep

Yasak İhlali Edep 7

Yasak İhlali Edep

Akreple yelkovan arası bir yerde, dolunayın henüz doğurmadığı saatler bunlar.

Şüphe yok ki önemsiz, nefes artık içimde oyalanmıyor.

Sıfır yer çekimine karşı gelmeye çalışan adımların arkasındayız.

Hatalarımızla ve zaaflarımızla çare yok gün batımına.

Mühim değil üzgün olamayız, köprüleri ateşe verdik.

Sakınacak bir dert yok, yaşam kavgasında yakası yırtıldı edebin.

Görünen sadece karanlık gece ve gümüş yıldızlar.

Zaman içimizden geçip gitti, tutarız sandık yarı aklımıza sığdıramadık.

 

Saydam ellerimizin parmakları kırıldı sevinçlerden,

Ama hayır, acı hissetmedik çünkü acı soyut olamaz.

Yasak ihlali yapan düşüncelerimizi zincir altına vurdukça azıttık.

Toplumun aforoz ettiği arzularımıza ilk sırtımızı döndüğümüzde daha 17’ydik.

Dışlanmamızı mazur gördük ve hayallerimizi denetim altında şehit ettik.

Kim ne derse uyduk, sudan fazla şekil alabiliyorduk.

Kurallı kuralsız terbiye edildiğimizi sanıyorken duygusuz,

Dirsek boynumuza bastırırken haliyle alaycı ve vurdum duymazdık…

 

-SEMRA ŞENOL