Bel’ûm Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Yutak – Farinks – Kaslı bir kanal Cümle içinde kullanımı: “Verdikleri ilaç öyle acıymış ki bel’ûm da kaldı gitmiyor bir türlü.”
Belû Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Geniş, enli – Dar karşıtı -Derin – Obur Cümle içinde kullanımı: “Belû bayağı büyük bir çuval bulup içine doldurmak lazım tüm meyveleri. “
Bel Suyu Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Meni – Sperm – Döl suyu – Atmık Cümle içinde kullanımı: “Yataktaki kurumuş bel sularını gördükten sonra ihanetin daha başka açıklaması olacağını sanmıyorum. “
Belsıra Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Kudret helvası – İç sürdürücü olarak hekimlikte kullanılan macun Cümle içinde kullanımı: “Kuvvetten düşüp yatağa serilen hastalara eskilerden belsıra yedirilirdi.”
Belsemî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Pelesenk yağına özgü – Balsama özgü – Reçineye benzeyen Cümle içinde kullanımı: “Belsemî gibi akışkan yapış yapış bir sıvının içinde yüzüğünü kaybetmiş.”
Belsem Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-balsam – Parfüm üretiminde kullanılan pelesenk yağı – Reçine – Sakız – Ağaç sakızı – Akındırık – Balsam Cümle içinde kullanımı: “Toplanan belsemler kaynatılıp tıbbi ilaç yapımında kullanılacak.”
Belmâ Nedir? Kelime Kökeni: Farsça – Kaba saba – Faydasız – Yararsız – İşe yaramaz – Sakin kimse Cümle içinde kullanımı: “İnsan dünyaya getirdiği evladına nasıl Belmâ ismini koyar hiç anlamıyorum.”
Bellüsüz Nedir? Kelime Kökeni: Sıfat – Belirsiz – İyi seçilemeyen – Belgisiz – Gayrimuayyen – Müphem Cümle içinde kullanımı: “Bellüsüz rivayetlerle insanları kandırmaya paralarını almaya utanmıyor musun deyus.”
Bellü Bayık Nedir? Kelime Kökeni: Zarf ve sıfat – Açıkça – Tartışmasız olarak – Anlaşılır biçimde – Kati biçimde Cümle içinde kullanımı: “Bellü bayık görülüyor ki kimse yaptığı yanlışı görmez hep başkasında arıyor hatayı.”
Bellût Nedir? Kelime Kökeni: Arapça – Pelit ağacı – Meşe – Kayıngillerden bir ağaç türü Cümle içinde kullanımı: “Bellût ağacının odunu sert ve sağlam olduğundan marangozlukta çokça kullanılır.”