Kira sertifikaları (sukuk al-ijara), İslami finans prensiplerine uygun olarak tasarlanan yatırım araçlarından biridir. Caiz olup olmadığı konusunda farklı İslami görüşler bulunsa da, genel olarak şu hususlar dikkate alınmaktadır:
Kira Sertifikasının Caiz Olmasının Şartları
-
Gerçek Bir Mal Varlığına Dayanması
- Kira sertifikaları, gerçek bir taşınmaz veya menkul malın mülkiyetine dayalı olmalıdır. Yatırımcılar, bu malların kullanım hakkını kiraya vererek gelir elde eder.
-
Faiz (Riba) İçermemesi
- İslam’da faiz yasak olduğu için, kira sertifikasının getirisinin önceden belirlenmiş bir faiz oranına dayanmaması gerekir. Getiri, kira gelirine bağlı olarak değişken olabilir.
-
Şer’i Açıdan Uygun Kullanım Alanlarına Yatırım Yapılması
- Kira sertifikaları, helal sektörlerde kullanılan taşınmazlar veya varlıklar üzerinden oluşturulmalıdır. Örneğin, alkollü içecek üretimi, kumarhane veya faizli bankacılık gibi haram sektörlere yatırım yapılmamalıdır.
-
Risk ve Kâr-Zarar Ortaklığı İlkelerine Uygun Olması
- İslami finans prensiplerine göre, yatırımcı ile ihraç eden taraf arasında adil bir risk paylaşımı olmalıdır. Yani, yatırımcı sadece kâr garantili bir sistemle değil, varlığın ekonomik performansına bağlı olarak kazanç sağlamalıdır.
Caiz Olmayan Durumlar
- Faiz içeren bir yapı kullanılması: Eğer kira sertifikası, faizli kredi ile finanse edilen varlıklar üzerine kuruluyorsa, bu caiz olmaz.
- Spekülatif işlemler: Eğer kira sertifikaları, spekülasyona dayalı alım-satım amaçlı kullanılıyorsa ve gerçek bir kira akdi yerine kağıt üzerinde bir ticarete dönüşüyorsa, bu da şüpheli olabilir.
- Şer’î kurallara uymayan sektörlerde kullanılması: Eğer kira sertifikaları, İslam’a aykırı faaliyet gösteren firmaların varlıklarına dayanıyorsa, caiz sayılmaz.
Sonuç
Şayet kira sertifikası gerçek bir mal varlığına dayanıyorsa, faiz içermiyorsa ve helal sektörlere yatırım yapıyorsa, İslami finans uzmanlarının çoğu tarafından caiz kabul edilmektedir. Ancak, kesin karar vermek için ilgili sukuk türünü ve sözleşme detaylarını incelemek gerekir.
Bu konuda bir fetva almak için Diyanet İşleri Başkanlığı, İslami finans kuruluşları veya muteber İslam alimlerine danışmak daha kesin bir yol olacaktır.