Günah Keçisi hikayesi, özellikle Batı kültüründe ve çeşitli dinlerde yer alan bir sembolizmdir. Temelde, bir topluluğun veya bireyin suçlarını ve kötülüklerini üzerine yükleyerek, bu günahları veya suçları kendisinden uzaklaştırma anlamına gelir. Bu terim, Eski Ahit’teki bir gelenekten türetilmiştir.
Eski Ahit’e Dayanan Kaynak:
Eski Ahit’teki Levililer Kitabı‘nda, Yom Kippur (Kefaret Günü) sırasında yapılan bir ritüel anlatılır. Bu ritüelde, İsrailoğulları’nın başkalarına işledikleri günahları temizlemek için bir koç ve bir diğer keçi seçilir. Birinci keçi kurban edilerek Tanrı’ya sunulur. Diğer keçiye ise topluluğun günahları aktarılır ve ardından bu keçi ıssız bir alana salınarak çöle gönderilir. Bu keçiye “günah keçisi” denir. Böylece, günahlar bu keçiye yüklenip, topluluktan temizlenmiş olur.
Günümüzde Kullanımı:
Günah keçisi terimi, metaforik anlamda bir kişi veya grubun, toplumdaki sorunlardan veya olumsuzluklardan sorumlu tutulması, o kişiye ya da gruba suçların yüklenmesi anlamında kullanılır. Bu kişi veya grup, genellikle suçu işlememiş olsa da, suçluymuş gibi davranılır ve dışlanır.
Bu kavram, “suçluyu bulma” veya “sorumluluğu üstlenme” arayışında, gerçek sorumlulardan kaçmak amacıyla kullanılan bir yöntem olarak da görülebilir.