Kelime Kökeni: Farsça-âbyâr+Arapça-î
– Sulama
– Yardım, medet, itimat, imdat
– Bir tür ince kumaş
Cümle içinde kullanımı: ” Âbyârî edecek bir Allah’ın niyazı, seveni yok mudur komşular?”
Kelime Kökeni: Farsça-âbyâr+Arapça-î
– Sulama
– Yardım, medet, itimat, imdat
– Bir tür ince kumaş
Cümle içinde kullanımı: ” Âbyârî edecek bir Allah’ın niyazı, seveni yok mudur komşular?”
Kelime Kökeni: Farsça
– Su veren, sulayıcı, sulayan
Cümle içinde kullanımı: “Bin bir renk cümbüşü veren bu çiçeklerin elbet bir âbyârı bulunur. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Somurtkan, çatık çehreli, asık suratlı, suratsız
– Güleç karşıtı, civelek karşıtı
– Garip, acayip, tuhaf, niteliği bilinmeyen
Cümle içinde kullanımı: ” Allah esirgesin mendeburun o âbûs suratını her görüşümde tüylerim diken diken olmakta.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Nilüfer, lotus, su bitkisi
Kelime Kökeni: Halk ağzı
– Korku ve şaşkın belirten söz
Cümle içinde kullanımı: ” Bataklığın bulanık sularında bitiveren âbû bile güzelliğin bir nişanesidir, çirkinliğin içinde peyda olan hoşluktur.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Bahçıvan kovası, su kovası, ibrik
– Güneş biçiminde süs eşyası, güneşe benzeyen biblo veya eşyalar
Cümle içinde kullanımı: ” Hüsam bey bahçıvana âb-tâbe ile çiçeklerin sulanması ricasında bulunurken gözü sürekli çiçeklerin üstündeydi. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Güneş, afitab, şems, güneş ışığı
– Şarap
– Tazelik, güzellik, güzel yüz
– Yol, yöntem, usul
– Ağustos
Cümle içinde kullanımı: “Kokusu gülle, ay parçası yüzü âbtâp ile yarışırdı gençliğinde. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Onur, şeref, haysiyet, öz saygı, izzetinefis
Cümle içinde kullanımı: “Âbrû ve gururu noksan insandan güven beklemek abeste iştigaldir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Suyun güzelliğini ve nimetini anlatan şiir
– Divan edebiyatında su hakkında yazılan kasideler
Cümle içinde kullanımı: “Âb-nâme suyun bereketini, doğallığını, berraklığını ve güzelliğini şairsel bir dille anlatan eserlerdir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Islak, nemli, sulu, sulanmış
– Kuru karşıtı
Cümle içinde kullanımı: ” Âbnâk edilmemiş inek sütü yavruların midesini bozar ve ishal eder. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Gebe, hamile,
– Çocuklu, çocuğu olan
– Gizli, gizleme, saklı olarak
Cümle içinde kullanımı: ” Şiş karınlı abisten bir hanım geçen gün buraya uğradı efendim, size bir malumatı varmış.”