Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Sayısız
– Hesapsız
– Pek çok
– Hesabı tutulmayan
Cümle içinde kullanımı: “Bî-şümâr yalan dolanla gelen acıta acıta geri gidecektir emin olunuz.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Sayısız
– Hesapsız
– Pek çok
– Hesabı tutulmayan
Cümle içinde kullanımı: “Bî-şümâr yalan dolanla gelen acıta acıta geri gidecektir emin olunuz.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Sayısız, hesapsız, hesaba gelmez, pek çok, bir hayli
Cümle içinde kullanımı: “Bir bahar akşamında maziye dalarak lâ-yuhsâ anıların pençesinde güneşin doğmasını bekliyorum. “
Kelime Kökeni: Arapça-lâ-yu’ad
– Sayısız, hesapsız, pek çok, hesaba gelmez, sayılamayacak kadar çok
Cümle içinde kullanımı: “Vali beyimiz lâyuad velâ yuhsâ yetimi doyurmuş eğitimleri için bilhassa ilgilenmiştir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Sayılamaz, saymakla bitmez, sayısız, sayısı belli olmayan, adedi belli olmayan, pek çok
Cümle içinde kullanımı: “Kovanların içerisinde uğuldayan arılar lâyuad olmakla birlikte kilolarca bal üretiyorlar. “