Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Acemi
– Toy
– Koyun satan tüccar
– İyi yetişmemiş
– Kasaplara kesilecek hayvan satan tacir
Cümle içinde kullanımı: “Dün kasaba uğrayan celeb bir düzineye yakın koyun getirdi.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Acemi
– Toy
– Koyun satan tüccar
– İyi yetişmemiş
– Kasaplara kesilecek hayvan satan tacir
Cümle içinde kullanımı: “Dün kasaba uğrayan celeb bir düzineye yakın koyun getirdi.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Arap soyundan olmayan İranlı, İranlı, Aceme mensup kimse
– Yabancı
– Toy, tecrübesiz, deneyimsiz
– Beceriksiz kimse
– Acem dili, Farsça
Cümle içinde kullanımı: “Askeriye de ayak işlerini acemî erler yapar, ancak usta birliğine geçtiklerinde bu temaşalardan kurtulurlar. “