Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Çakırdoğan
– Puhu
– Baykuş
– Zeker
– Erkek baykuş
– Tuğrul
Cümle içinde kullanımı: “Göklerin sahiplerinden bir diğeri de Bûh’tur, adı pek bilinmez lakin o da yırtıcıdır.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Çakırdoğan
– Puhu
– Baykuş
– Zeker
– Erkek baykuş
– Tuğrul
Cümle içinde kullanımı: “Göklerin sahiplerinden bir diğeri de Bûh’tur, adı pek bilinmez lakin o da yırtıcıdır.”
Kelime Kökeni: Arapça-buğz, çoğul biçimi ebgâz
– Gizli kin
– Geriden geriye nefret etme
– Kin besleme
– Nefret duyma
– Öç alma duygusu sürdürmek
Cümle içinde kullanımı: “Senle ben yüzyılımıza yakışır bir buğuz besliyoruz o sebeptendir ki ölüm bile bu hasletimizi bitiremez.”
– Dişi deve
– Erkeği istemek
– Erkeği arzulamak
– Cinsel arzu içinde olmak
– Buğrasamak
– Erkek deve istemek
Cümle içinde kullanımı: “Görmüyor musun bu deve iyice buğursamaya başlamış kızışma dönemine girdi galiba.”
Kelime Kökeni: Ad
– İki hörgüçlü deve
– Erkek deve
– Azgın deve
– Kızgın deve
– Bu sefer
– Bu kez
– Bu keşik
Cümle içinde kullanımı: “Ödünç alınan sevgilerden buğur hesabımı alacak, tüm kesişme noktalarımızı ateşe vereceğim.”
– Buharla örtülmek
– Buhardan bir yerde oluşmak
– Üzeri buğulanmış
– Buğu yapmak
Cümle içinde kullanımı: “Yağmur görmüş cam gibi buğulanan zihnim şimdi gerçek dediğiniz hiç bir şeyi algılayamıyor.”
– Buhar oluşmak
– Buğuya tutmak
– Buğulandırmak
– Sebzeleri buharda pişirmek
Cümle içinde kullanımı: “Tüm yemekleri buğulamak suretiyle pişiriyorum ki kilo alma.”
Kelime Kökeni: Türkçe-buğu+Farsça-hâne
– Koza böceklerini boğmaya yarayan fırın
– İpekböceklerini boğmada kullanılan fırın
Cümle içinde kullanımı: “Buğuhâne tarzı bir yerde çalıştığını söylüyordu yanlış hatırlamıyorsam.”
Kelime Kökeni: Ad
– Kaynayan sudan veya ısınarak kuruyan ıslak şeylerden kalkan nemli hava
– Yoğunlaşmış sıvı
Cümle içinde kullanımı: “Buğu yapan camlara iki hark işledim biri sana biri de yazgımıza aitti.”
Kelime Kökeni: Ad
– Turna
– Tüylü ve hörgüçlü olan erkek deve
– Turna katarının önünde uçan kuş
– Göçmen bir kuş
Cümle içinde kullanımı: “Daha önce yüksekten uçan buğra gördün mü hiç?”
Kelime Kökeni: Ad
– Buharla işleyen gemi
– Su buharıyla çalışan gemi
– Vapur
Cümle içinde kullanımı: “Buğ gemisi karanlık suları yararak ilerliyor sisin içerisinde kayboluyor.”