Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Şüphesiz
– Elbette
– Muhakkak
– Cinayet
– Ayrılmak
– Günah
– Suç
Cümle içinde kullanımı: “İşlediği cerem sonrasında başını dağa taşa vursa nafile.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Şüphesiz
– Elbette
– Muhakkak
– Cinayet
– Ayrılmak
– Günah
– Suç
Cümle içinde kullanımı: “İşlediği cerem sonrasında başını dağa taşa vursa nafile.”
Kelime Kökeni: Farsça-bî+Arapça-şekk
– Kuşkusuz
– Şüphesiz
– İşkilsiz
– Elbette
– Yayık dövmede kullanılan alet
Cümle içinde kullanımı: “Bî-şek usul erkan bilmeyene insan içinde yaşamak zor gelecektir.”
Kelime Kökeni: Farsça-bî+Arapça-iştibâh
– Benzersiz
– Şüphesiz
– Kuşkusuz
– Şüphe etmemek
– İşkilsiz
Kelime Kökeni: Farsça-bî+Arapça-irtiyâb
– Şüpheden arınmayan
– Şüphe götürmeyen
– Şüphesiz
– Kuşkusuz
Cümle içinde kullanımı: “Gerek yazılı gerekse sözlü olarak bî-irtiyâb maddeleri uygulama esasına geçeceğiz.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Şüphesiz
– Kuşkusuz
– Elbette
Cümle içinde kullanımı: “Bî-gümân ayrılık bizi tüketecek, güneş kadar parlak bir acıya şahit olacağız.”