Kelime Kökeni: Arapça
– Eş, koca, zevç, evlenilen erkek
– Arap cahiliye döneminde varlığına inanılan Güneş tanrısı
Cümle içinde kullanımı:“Arapların bir dönem tapındıkları Ba’l tanrısı aynı zamanda bereketi simgeliyordu.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Eş, koca, zevç, evlenilen erkek
– Arap cahiliye döneminde varlığına inanılan Güneş tanrısı
Cümle içinde kullanımı:“Arapların bir dönem tapındıkları Ba’l tanrısı aynı zamanda bereketi simgeliyordu.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Can, ruh
– Kuruntu, vesvese
– Kalb, gönül, yürek
– Boy, endam, boy pos
– Kol
– Kanat, uçmayı sağlayan organ
– Vücut
Cümle içinde kullanımı:“Öyle bir salınış ki bâl titreten, dilimizi damağımıza yapıştıran bir gösteriş.”
Kelime Kökeni: Ad
– Arının yaptığı tatlı madde
– Ağaçların ve yemişlerin tatlı ve koyu usares,
– Leziz, tatlı
– Glukoz ve fruktozdan meydana gelen doğan tatlı besin
Cümle içinde kullanımı:“Bal gibi dilleri lütuf gibi sözleriyle bu çocuk evimize safi bir neşe getirdi.”