Kelime Kökeni: Arapça
– Kadîm, eski, ezelî
– Özgür, azatlı
– Güzel kız, genç kız
– Soylu
– Cedîd karşıtı
Cümle içinde kullanımı:” Eskilerden burada iyi bir aileden gelen atîk, saçları güneş gibi parlayan bir kız yaşardı.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Kadîm, eski, ezelî
– Özgür, azatlı
– Güzel kız, genç kız
– Soylu
– Cedîd karşıtı
Cümle içinde kullanımı:” Eskilerden burada iyi bir aileden gelen atîk, saçları güneş gibi parlayan bir kız yaşardı.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Kırmızı
– Sarı
– Mükemmel, değerli
– Işıklı, parlak, aydınlık
– Hızlı, çevik
Cümle içinde kullanımı:” Âtik davranışları, yerinde duramayan halleriyle bu çocuğun heyecanı tüm odayı sarıyor.”
Kelime Kökeni: Arapça
– İçine sütün atıp çalkalandığı kayık
– Uçuk, soluk renk
– Atılmış nesne, süprüntü
– Sırtın üst kısmı, omuz başı
– Azatlı, azat olmuş köle
– Kadîm, eski
– Körpe kız
– Genç
– Atılan, atılmış olan
Cümle içinde kullanımı:” Atık olarak düşünülen bir çok eşya ve ıvır zıvır yeniden dönüşüme katkı sağlayarak çevreyi koruyabilir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Ceylan gibi çevik, atik, tetik, ayağına çabuk
Cümle içinde kullanımı: ” Ahu-pa yürüyüşüyle birden ortalardan kayboldu arasak da bulamadık.”