Kelime Kökeni: Farsça-çoğul biçimi civân-merdân
– Eli açık
– Cömert
– Kâmil
– Arif
– Cesur
– Yiğit
– Olgun kişi
Cümle içinde kullanımı: “Civân-merd biri olduğundan sözüne güvenilir arkasından gidilir.”
Kelime Kökeni: Farsça-çoğul biçimi civân-merdân
– Eli açık
– Cömert
– Kâmil
– Arif
– Cesur
– Yiğit
– Olgun kişi
Cümle içinde kullanımı: “Civân-merd biri olduğundan sözüne güvenilir arkasından gidilir.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Çok bilgili, bilen
– Tanınan, bilinen, meşhur
– Mekteb-i sıbyân hocası
– İrfanı yüksek kimse
Cümle içinde kullanımı: ” Çölün arkasında kalan vahada arîf bir Arap yaşadığı söyleniyor.”
Kelime Kökeni: Arapça-ârifan, avârif çoğul biçimi
– Bilen, bilgi sahibi söz anlar, âgâh
– Alim, bilgin, görgülü
Cümle içinde kullanımı:” Ârife tarif gerekmez derler bilmem anlatabildim mi?”