– Ad koymak, adını belirlemek
– Önceden niyetlenmek, nezretmek, vadetmek, söz vermek
– And içmek, kendini feda etmek, tahsis etmek
Cümle içinde kullanımı: “Kendisini klasik müziğe adamış biri duruyor karşınızda, müzik kulağını hafife almayın.”
– Ad koymak, adını belirlemek
– Önceden niyetlenmek, nezretmek, vadetmek, söz vermek
– And içmek, kendini feda etmek, tahsis etmek
Cümle içinde kullanımı: “Kendisini klasik müziğe adamış biri duruyor karşınızda, müzik kulağını hafife almayın.”