Çehov tarzı hikaye, genellikle durum odaklıdır. Anton Çehov’un eserlerinde, olaylar genellikle arka planda kalır ve ana vurgu karakterlerin içsel durumları, psikolojik derinlikleri ve yaşamın sıradan anları üzerinde yoğunlaşır. Çehov’un “Çehov’un Tabancası” gibi kuralları, bir hikayede tanıtılan her unsurun, olayların gelişiminde bir rol oynaması gerektiğini belirtir. Bu nedenle, hikayelerdeki durumlar ve karakter etkileşimleri, genellikle olaylardan daha fazla önem taşır.
Dolayısıyla, Çehov tarzı hikayeler, olaydan çok durum ve karakter derinliği üzerine kurulu hikayelerdir.