Etiket arşivi: Türk edebiyatı şairleri

Gevher'i Kimdir, Biyografi 1

Gevher’i Kimdir, Biyografi

Hayatı hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığımız şairler arasında yer alan Gevheri, 17. yüzyılın sonlarına doğru dönmüştür.  Kırım’lı olduğu düşünülen Gevheri, Yeniçeri şairlerindendir. “Bir kemter kulundur Garip Mehemmed” dizesinde verdiği isimle gerçek isminin Mehmed olduğu düşünülse de kesin bir bilgi değildir.

Şiirlerinde aruz  ve hece veznini kullanan Gevheri medrese eğitimi almış şairlerimizdendir. Kendi adını taşıyan bir de makamı vardır, musikiyle yakından ilgilenmiştir.  Aruz vezniyle yazdığı şiirlerinde Fuzuli’nin etkisinde kaldığı görülmektedir.

Gevheri koşmalar, türkmaniler, türküler, divan ve müstezatlar tarzında eserler vermiştir.  Halk arasında sevilen, takip edilen bir şair olan Gevheri aynı zamanda Osmanlı devletinde divan katipliği de yapmıştır.

Gezgin ozanlar gibi sürekli yer değiştirmeyen Gevheri daha çok İstanbul’da yaşamış, görev amaçlı şehirler arası seyahat ettiği görülmektedir.  Aruz ve hece ölçüsüyle yazdığı eserlerinde aşk, tabiat, gurbet, özlem temalarını işlemiştir.

Halk arasında geçen deyimleri, duyuşları, mecazları şiirlerinde kullanan şair, yaşadığı dönemde şiirleri ile tanınmıştır.  Uzun bir ömür yaşadığı tahmin edilen Gevheri’in ölüm tarihi net olmamakla birlikte 1737’i de öldüğü düşünülmektedir.

Günümüz Türkçe’sine çevrilen şiirlerinden bir örnek;

Ne kaçarsın benden ey yüzü mâhım
Seni seven var mı benden ziyâde
Rûz u şeb durmayıp alırsın âhım
Âşıkım ağlatma bundan ziyâde

Gece gündüz bir visâle ermedim
Bülbül olup gonce gülün dermedim
Bu cefâlar nedir ben de bilmedim
Var mı ki bir zâlim senden ziyâde

Söyle muradını ben de bileyim
İnsaf eyle çok ağlattın güleyim
Kabul eyle sözüm kurban olayım
Haddim yoktur sana bundan ziyâde

Hercâisin gonce gülüm kokulmaz
Geçer gider hatırcığım sorulmaz
Der Gevherî mâh yüzüne bakılmaz
Yakar hüsnün beni nârdan ziyâde

FacebookMastodonEmailShare
İkinci Yeni Akımı Nedir, Öncüleri Kimdir? 2

İkinci Yeni Akımı Nedir, Öncüleri Kimdir?

 

İkinci Yeni Akımı Nedir, Öncüleri Kimdir? 3

İkinci Yeni akımı, 1940 öncesi toplumcu gerçekçi kuşağı ve Garipçilere tepki olarak doğmuş bir akımdır.  İkinci Yeni akımı Halk şiirine sırt çeviren, anlamca kapalılık ve somutlara karşı soyutlamayı getirerek şiire farklı bir anlam katmayı hedefler.

Bu akımda yalnızlık duygusu, yenilmiş ve bezmiş ruh hali ve derin boşluk hissi en çok kullanılan temalardır.  Kapalı ve kilitli bir dil tarzını benimseyen İkinci yeni akımcıları, 2. Dünya savaşının neden olduğu yoksulluğa, siyasi dayatmalardan bulanan aydınların yeni kaçış yolu olarak ortaya çıkmıştır.

Türk edebiyatında İkinci Yeni Akımı temsilcileri;

  • Edip Cansever
  • Ülkü Tamer
  • Cemal Süreya
  • İlhan Berk
  • Turgut Uyar
  • Sezai Karakoç
  • Ece Ayhan

Türk edebiyatına yeni bir renk kazandıran İkinci Yeniler anlam bütünlüğü şiir için yeterli değildir inancını savunmuşlardır.  Bu sebepten şiirlerinde konu ve olay gibi olgular yer almaz.  Şiiri ahenk ve ölçü değil musiki ve anlatımdaki zenginlik süsleyip güzelleştirmektedir.

İkinci Yeni akımının şairlerinden en özel şiirleri sizler için bir araya getirdik, dizeleriyle büyüleyen satırlarda duygularınız depreşecek…

Beni Öp Sonra Doğur Beni

Şimdi,

Utançtır tanelenen sarışın çocukların başaklarında.

Ovadan Gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan,

Çeviriyor o küçücük güneşimizi.

Taşarak evlerden taraçalardan

Gelip sesime yerleşiyor sesimin esnek baldıranı

Sesimin alaca baldıranı

Ve kuşlara doğru

Fildişi: Rüzgarın tavrı

Dağ: Güneş iskeleti

Tahta heykeller arasında

Denizin yavrusu kocaman

Kan görüyorum taş görüyorum

Bütün heykeller arasında

Karabasan ılık acemi

-Uykusuzluğun sütlü inciri-

Kovanlara sızmıyor.

Annem çok küçükken öldü, beni öp sonra doğur beni.  -Cemal Süreya

*

Güneş Topla Benim İçin

Seher yeli çık dağlara

Güneş topla benim için

Haber ilet dört diyara canım

Güneş topla benim için

Umutların arasından

Kirpiklerin karasından

Döşte bıçak yarasından canım

Güneş topla benim için

Seher yeli yar gözünden

Havadaki kuş izinden

Geceleri gökyüzünden canım

Güneş topla benim için.  – Ülkü Tamer

*

Yerçekimli Karanfil

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde

Oysaki seninle güzel olmak var

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda

Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte

Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel

O başkası yok mu bir yanındakine veriyor

Derken karanfil elden ele.

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil

Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk

Birleşiyoruz sessizce.  – Edip Cansever

*

Kankentleri

Kan akıyor penceresi karanlık evlerden
Ölü kadınların üstüne tuğlaların üstüne
Denizse aydınlık ve incili ve mavi taşrada
Kana doğru ürkek en güzel yaban balıklar
Bu kandır akıttığımız sıkıntılı pazarlarda
Üst üste yergökyüzüne içki şişelerine

Kan içinde elleri ve obur parmakları
Boşnak değil çocuklar dondurmacılarda
Mezarlı eyüplerde ve deniz kenarlarında
Sarışın kafaları ama analı babalı
Kan akıyor ahşap yapılardan sokaklara sokaklara
Mavi ülkeleri tatsız kısa pantolonlarda

Kan akıyor oluklardan öyle kan
Boyanır batmış gemiler perşembesi
Bir tesbih bir zımba bir yazı makinesi
Çektikçe böyle katil kıralları
Sağrıları tuzlu kara koşumlu atlar
Uyandıkça kan uyandıkça ölü kadınlar sevmesi

Ağaçlarda, gemiler sularında, lokantalarda
Kentlerin kan üstüne kan yaması
Ölü kadınların öpölü çocuklar doğurması
Kuşsuz ve balıksız konsollu odalarda
Çöl olmasa, en dişi kavunlar olmasa
O güneş o eski çocuklar güneşi
Malta damlarında ötede, oralarda.  – Turgut Uyar

*

Mor Külhani

1.Şiirimiz karadır abiler

Kendi kendine çalan bir davul zurna

Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan

Taşınır mal helalarında kara kamunun

Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler

2.Şiirimiz her işi yapar abiler

Valde Atik’te Eski Şair Çıkmazı’nda oturur

Saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür

Kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta

Saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir

Dirim kısa ölüm uzundur cehennette  herhal abiler

3.Şiirimiz gül kurutur abiler

Dönüşmeye başlamış Beşiktaşlı kuşçu bir babanın

Taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga’ya kaçan

Gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu

Suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir

Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler.  -Ece Ayhan

 

FacebookMastodonEmailShare