Kelime Kökeni: Arapça-kademe
– Merdiven ayağı, basamak
– Derece, aşama, kerte, evre, sıra
Cümle içinde kullanımı: “Edebiyat dünyasında yer edinebilmek, hatırı sayılır bir üne sahip olmak için kademât kademât ilerlemek gerekir. “
Kelime Kökeni: Arapça-kademe
– Merdiven ayağı, basamak
– Derece, aşama, kerte, evre, sıra
Cümle içinde kullanımı: “Edebiyat dünyasında yer edinebilmek, hatırı sayılır bir üne sahip olmak için kademât kademât ilerlemek gerekir. “
Kelime Kökeni: Arapça-irtisam çoğul biçimi
– Resmedilme, resmi çizilme, resmi çizilme
– İz düşümü, izdüşüm, görüntü, görünüş
Cümle içinde kullanımı: “Beyaz kağıda düşen yüzün sanki irtisâmât edilmiyor da nakış gibi işleniyordu. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Çadır, otağ, oba, çerge
– Osmanlı Türklerinin yaşadıkları ilk evi, sarayı
Cümle içinde kullanımı: “Moğolistan dağlarının eteğinde hayamât da yaşayan Duka Türkleri en eski Türkler olarak keşfedilmiştir. “