Kelime Kökeni: Farsça
– Su yolu, su kanalı, ark
Cümle içinde kullanımı: ” Tarladaki ağaçların sulanma zamanı geldi hep birlik edip âb-râhı açalım”.
Kelime Kökeni: Farsça
– Su yolu, su kanalı, ark
Cümle içinde kullanımı: ” Tarladaki ağaçların sulanma zamanı geldi hep birlik edip âb-râhı açalım”.
Kelime Kökeni: Arapça
– Levha, yassı, düz, üzerine resim veya yazı yazılabilen nesne
– Kutsal yazgı belgesi
– Oyun, eğlence, sefahat
– Görünen ibretli manzara
Cümle içinde kullanımı: “Levh üzerine ölüm tarihi düşülen yazar ve şair Lutfî’nin Herat’ta öldüğü anlaşılmaktadır. “
Kelime Kökeni: Arapça-levâyıh
– Kanun tasarıları, yasa tasarıları
Cümle içinde kullanımı: “Cumhuriyetin ilk yıllarındaki levâ’ih halkın kalkınması ve eğitimi yönünde olmuştur. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Bakma, göz atma, bir defa bakış, kısaca bakmak
– Parıltı, parlama
Cümle içinde kullanımı: “Masam üzerindeki devlet erkanından gelen evrakları lemh ederek bir kenara ayırdım sonra inceleyecektim. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Birinin çıkarı veya iyiliği için yapılan iş veya hareket
– Bir şey veya kimseden yana olma
– Aleyh karşıtı, zıt karşıtı
Leh: Polonya, Lehistan
Cümle içinde kullanımı: “Benim yanımda olarak leh oy vermeni istiyorum dostluk bunu gerektirir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Parlak, aydınlık, ışıldayan
– Meydanda, ortada, aşikar, apaçık
– Akla gelen, düşünülen, hatıra gelen, hatırlanan
Cümle içinde kullanımı: ” Karımı toprağa verdim lakin ondan kalanlar her zaman lâyıh bir anı gibi içimi ısıtmaya devam ediyor. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Hz. Nuh’un erkek kardeşinin adı
– Parlayan, parlak, parıldayan
– Erkek adı
Cümle içinde kullanımı:” Lamih gözünü iyice açıp bana baktığında çocuksu hayallerindeki yıkımı gördüm. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Pislik, kötülük, çirkinlik,
– Güzellik karşıtı
– Hüsün karşıtı
Cümle içinde kullanımı: “Neyler bu biçare yüreğim kubûh ile münakaşa edemez, dili lal olmaz mı?”
Kelime Kökeni: Arapça
– Yakışıksız, uygunsuz, münasebetsiz, çirkin şeyler, kötü davranışlar, kusurlar, suçlar, kabahatler
Cümle içinde kullanımı: ” Zalim olanların kabâyih davranışları sayesinde dünya bu kadar kötü bir yer haline geldi.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Şen, neşe veren, memnun, sevinçli, mesrur
Cümle içinde kullanımı:”Farûh kahkahalarıyla odayı çınlatıyor, içten gülücükleriyle evin matemini yok ediyordu. “