Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Cevherli, mücevherli, cevherle süslenmiş
– Cevher gibi, mücevher gibi
Cümle içinde kullanımı:” Zümrüt yeşili gözleri gevherîn andırır, baktıkça ışıl ışıl parlardı.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Cevherli, mücevherli, cevherle süslenmiş
– Cevher gibi, mücevher gibi
Cümle içinde kullanımı:” Zümrüt yeşili gözleri gevherîn andırır, baktıkça ışıl ışıl parlardı.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Sıcak su
– Hamam, ısıdam, yunak
Cümle içinde kullanımı: “Düğün dernekten önce gelini eskiden germâb’a götürür bir güzel yıkar, hemde salınışına bakarlardı. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Geyikler
Cümle içinde kullanımı: ” Uzun ve çatallı boynuzlara sahip olan gazelân, ayrıca memeli hayvan sınıfına dahildir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Su taşıyan deve
Cümle içinde kullanımı: “Sahra çölünde en sık rastlanılan şey gâviye ve kaktüslerdir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Batı tarafında yer alanlar, bulunanlar
– Dalgalar
Cümle içinde kullanımı: “Geminin güvertesi azgın gavârib arasında bir batıyor bir çıkıyordu. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Bayılma, kendinden geçme, baygın duruma gelme
– Mide bulantısıyla geçirilen baygınlık, kendinden geçme durumu
Cümle içinde kullanımı: “Çürümüş bitki kokular yüzünden gaşy geçirip yere düşecekti. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Gençlik ve canlılıkla ilgili, toylukla alakalı
Cümle içinde kullanımı: “Ey sabi sübyanlar, gassanî pınarı bir gün kuruyacak sizlerde bizler gibi yaş alacaksınız. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Aşk ve sevda ile alakalı ilgili, sevgi ile ilgili konular
Cümle içinde kullanımı: “Garâmiyyât bahislerini böyle içki masasında konuşmak olmaz. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Göz kırparak güldüren, latife eden güzel (kız,kadın)
Cümle içinde kullanımı: “Şuh kahkahalarının yanı sıra gammâze tavırlarıyla ilgiyi üstüne toplar.”
Kelime Kökeni: Arapça-galiyâ+Farsça-sâ
– Aktar, güzel ve hoş kokan kokular yapan ve satan kimse
Cümle içinde kullanımı: “Yasemin yağı ve misk-i amberi mahallenin aşağısındaki galiyâ-sâ’dan alabilirsin. “