Kelime Kökeni: Farsça
– Su veren, sulayıcı, sulayan
Cümle içinde kullanımı: “Bin bir renk cümbüşü veren bu çiçeklerin elbet bir âbyârı bulunur. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Su veren, sulayıcı, sulayan
Cümle içinde kullanımı: “Bin bir renk cümbüşü veren bu çiçeklerin elbet bir âbyârı bulunur. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Bahçıvan kovası, su kovası, ibrik
– Güneş biçiminde süs eşyası, güneşe benzeyen biblo veya eşyalar
Cümle içinde kullanımı: ” Hüsam bey bahçıvana âb-tâbe ile çiçeklerin sulanması ricasında bulunurken gözü sürekli çiçeklerin üstündeydi. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Güneş, afitab, şems, güneş ışığı
– Şarap
– Tazelik, güzellik, güzel yüz
– Yol, yöntem, usul
– Ağustos
Cümle içinde kullanımı: “Kokusu gülle, ay parçası yüzü âbtâp ile yarışırdı gençliğinde. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Su yüzünde yüzen, su üstünde yüzen şey
– Su kabarcığı, su damlası
Cümle içinde kullanımı: “ Yakından bakıldığında âb-süvâr eden bir şişe içindeki yazıyla bize doğru geliyordu.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Onur, şeref, haysiyet, öz saygı, izzetinefis
Cümle içinde kullanımı: “Âbrû ve gururu noksan insandan güven beklemek abeste iştigaldir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Abdesthane, ayak yolu, hela
– Su testisi, ibrik
Cümle içinde kullanımı: ” İzninizle ben ibrîze bir varıp geleyim efendim, siz oturup rahatınıza bakın.”
Kelime Kökeni: Yunanca
– Yılın dördüncü ayı, Nisan
– April
Cümle içinde kullanımı: “Abril ayı gelip çattığında bak hele, ağaçlar nasıl da çiçekle donanıyor. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Su yolu, su kanalı, ark
Cümle içinde kullanımı: ” Tarladaki ağaçların sulanma zamanı geldi hep birlik edip âb-râhı açalım”.
Kelime Kökeni: Farsça
– Suyun güzelliğini ve nimetini anlatan şiir
– Divan edebiyatında su hakkında yazılan kasideler
Cümle içinde kullanımı: “Âb-nâme suyun bereketini, doğallığını, berraklığını ve güzelliğini şairsel bir dille anlatan eserlerdir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Islak, nemli, sulu, sulanmış
– Kuru karşıtı
Cümle içinde kullanımı: ” Âbnâk edilmemiş inek sütü yavruların midesini bozar ve ishal eder. “